IT Müdürümüz de Katılsın, Web Sitemizi Yeniliyoruz

Şaka değil, muzdaripimdir ben bu yaklaşımdan. Şimdi bazı insanların hakkını yememek gerek ama ne yazık ki istisnalar kaideyi bozmuyor. Donanım, yazılım, kablolama ve dahi sanal dünyadan da anlarım iddiasında olmakla kalmayıp, gerçekten bu işten anlayanlar kusura bakmasın artık. IT çalışanı kadim dostlarım alınmasın, lafım sizin gibi aklı başında adamlara değil :)

Öncelikle IT yani “Information Technology” ne demektir? “Bilgi Teknolojisi” kendi dilimde BT olarak devam etmemde umarım bir sakınca yoktur. BT oldukça geniş bir tanımlama. Nedir efendim bu bilgi teknolojileri? En popüler dallarını saymak gerekirse: Programlama, Yazılım, Tasarım, Sunucu ve Sistem Yönetimi, Donanım, Network, Kurumsal Kaynak ve Bilgi Yönetimi… Bunlara ilave yapmak elbette mümkün ama sıklıkla karşılaştıklarımızdan bazılarını saymak istedim. “Tasarım” yazarken emin olamadığım bir tanesi. Nereye koysan olmuyor zira tasarım bilgi teknolojilerinin dışında ele alınması gereken bir konu. İyi bir tasarımcının birçok farklı alanda harikalar yaratabileceğini düşünüyorum. Elbette BT sektöründe uzmanlaşmış olanları da mevcut.

Konuyu fazla dağıtmadan BT müdürleri ve iş arkadaşları ile olan derdime gelelim. Kurumsal web sitesi toplantısına ve daha nice sanal dünya ihtiyaçlarının gündeme geleceği toplaşmaya bu insanlar sürüklenerek getirilir. Kimisi ise koşarak gelir her şeyi ele geçirir :) Türlü türlü tipleri var bunların. Yıllardır epey farklı tiple tanıştım. En hoşuma giden, iş arkadaşlarına dönüp: “Peki beni neden buraya çağırdınız?” diyen ve sualine cevap alamayınca masadan kibarca kalkıp gideni olmuştur :) Bu arkadaşları zorla bu işlere bulaştıran yöneticiler de azımsanacak sayıda değil. Cahillik efendim cahillik…

Her konu uzmanlık gerektirdiği gibi BT sektöründe de uzmanlaşmak önemli bir nokta. Tek konuda uzmanlaşalım sağa sola bulaşmayalım demiyorum elbette. Ben üç karpuzu aynı anda taşırım, üç nedir ki sekizi ile koşar coşarım diyen ve bunu hakkı ile yerine getiren insanlar da var. Ama ben sizin alacağınız sunucuya, firewalla, kabloya, yedekleme ünitesine karışsam mutlu olur musunuz? Bakma öle alık alık son aldığın sunucu yandı bile. Ben mi dedim sana IBM X458393 Ultra Possbiliti Blue Hede Server al diye…

Yakinen şahit olduğum konuşmalardan bazılarına bir örnek: “Toplantıya bizim IT’den Fahrenat Bey de katılacak, onlar da fikirlerini almak istedik.”

Fikir almak güzeldir buyursunlar gelsinler. Fakat sunucu ve sistem yönetimi konusunda uzmanlaşmış, Avrupa ve Türkiye ofislerini birbirine bağlamış yemekhaneden toplantı odasına kadar kablosuz internet yeniliğini getirmiş cabbar cevval uzmanımız bir anda içerik, navigasyon, CRM ve pazarlama uzmanı olabilir. Yetinmeyip bir sitede neler bulunması gerektiği, yazılımda nelere dikkat etmeniz gerektiği, aslında filan programlama dilinin öldüğünü kendisinin de zamanında bu yollardan geçtiği, gelişen teknoloji… Susmaz. Parlayan gözlerle üç sene önce çok emek harcayarak yaptığı köhne web sitesini gösterir. “Bizim biraz renk bilgimiz eksik tasarıma bakmayın ama alt yapısı şahane çalışır.” İyi de ben altını göremiyorum ki. Beklenmedik işlerde yapmış olur bazıları. Şirket içinde kurdukları intranet tüm çalışanları eğlendirmekte ve işlerini kolaylaştırmaktadır. Sıcak sevecen iyi niyetli bir insansa fikirlerini dinlemek keyifli bile olur. Buraya kadar her şey yolundadır. Kimsenin şikâyeti yoktur. Kabul etmek gerek, suç akıl verende değil bundan bir şey çıkartıp kullanamayandadır.

İplerin koptuğu işlerin karıştığı, koşarak kaçılması gereken sürecin başladığı nokta şurasıdır: Reklam, halka ilişkiler veya pazarlama çalışanları “Çok güzel konuşuyor Fahrenayt Bey bırakalım yapsın bu işi.” der… tatta taa tammmm…

Bu aşamaya geldiyseniz kibarca durumu anlatmak, işin teknik kısmının tek başına bir işe yaramadığını dile getirmek boynunuzun borcudur. Yapmazsanız eşekseniz. Zira ilerde ağrılar içinde kıvranan başı taşıyacak yine sizin boynunuz. Diyelim ki kimseyi kırmadan üzmeden ortak bir payda da buluşup eser miktarda her ilgilinin konuya dâhil olmasını sağladınız. Yeter mi? Asla! Dikkat edin işler sarpa sarmaya başladı bile. Ajansın yol göstermesine fikir vermesine alışık olan insanlar yok karşınızda bambaşka bir bölüm de onay ve takip sürecine dâhil olmuş durumda. Peki, önlem olarak neler yapmalı?

Tüm süreci planlayın. Hepiniz değil. Siz.
Zamanlamanızı çıkartın.
Karşılıklı bir görev dağılımı üzerinde uzlaşın. Belirli görevlerde lüzumsuz olan sizseniz dahi gerçekten gerekli birinin sorumluluk almasını sağlayın.
Beklentilerinizi açık ve net bir şekilde dile getirin. Yazıya dökün.
Bunları dert edip düzenleyen biriyseniz diğer projelerde her ne yapıyorsanız iki katını yapın.

Şimdi karamsar olmanız gereken durumlara da bakalım.
IT elemanı kurt görünümlü bir kuzu ise ve bunu fark ettiyseniz dikkat. Sonuçta bizim onayımızdan geçecek bu iş diye kalemi size doğru sallıyorsa. Kodlara müdahale etmek arzusunda olduklarını dile getiriyorsa. Saymakla bitmez ama özetle siz karşınızdakinden hazzetmediyseniz ne yapmak lazım ona bakalım.

Serbest çalışan biriyseniz hiç düşünmeden işi alın. IT kadim dostunuz olacak gülen yüzler dolacaktır çevreniz.
Kendi işiniz ise veya bir yerlerde bu iş ile ilgili karar vericiyseniz işi almayın.

Teklif vermek zorundaysanız en az iki katı teklif geçin fazla indirim yapmayın ve teklifin dörtte biri fiyatına işi yapacak birilerini bulun. Bulduğunuz arkadaşlar söylendikçe onlara ayırdığınız bütçeyi yükseltin ve mutlu edin. Güler yüzlü olun IT mutlu diğer yetkililer mutlu olsun. Paranızı kazanın ama asla tekrar ediyorum asla! İşin altına imzanızı atmayın.